3 Mart 2007 Cumartesi

3 Mart: Hat Sanatı ve Resim Üzerine Bir Not

Kandinsky üzerine verdiğim bir seminerin sonunda, Cezanne’da ve başka bir bakımdan Kandisnky’de geometrik figürlerin anlaşılırlığın teminatı (kavramın temsilcisi) olarak kullanılmasını andırır bir tarzda, Abidin Dino’nun ve Bedri Rahmi’ni resimlerinde hat sanatından (süsleme değerinin yanısıra) bir anlaşılırlık, kavranabilirlik imkanına işaret etmek için kullanılabiliyor olacağını söylemiştim. Net’te bu iddiayı destekleyecek iyi örnekler bulamamıştım– bu sayfaya son derecce yaklaşık iki örnek koyuyorum. [1]



Dinleyicilerden biri, çok haklı olarak, anlaşılırlığı temin etmek için başvurulan yazının artık okunabilir olmayan bir yazı olmasının bu çabaya ‘kazandırdığı’ fazladan bir “dokunaklılık”tan sözetmişti. Bu konu üzerinde daha uzun uzadıya dururuz ama şimdi derdim başka...

Neden aynı iddiayı yine hat sanatından yoğun olarak yararlanan Erol Akyavaş’ın resmi ile ilgili olarak koşamıyorum?Akyavaş’ın resminde hattın rolü, hakikati taşıma iddiasında olmaktan çok bir süsleme unsuru olarak rol oynadığı için mi?

Bir kere, bu iddianın –Erol Akyavaş’ın resminde hat sanatının bir süsleme unsurundan ibaret olduğu iddiasının– kendisi bile şüphe götürür.

“Miraçname'de toplanmış olan semavi bakışlara, tanrısal varoluşlara, harika keşiflere çekinmeden, direnmeden açılan çoçuğun masumiyetini, pozitivist kültürümüzde, ancak dinsel duyarlılık ile estetik coşkuyu birleştiren bir sanatçının hayal gücü yeniden yaratabilir... Akyavaş, kaybolmuş, unutulmuş ya da mucizevi olanı okumaktan, onu duyarlıkla bilginin bir bileşimi gibi kavramaktan aciz, rasyonalist kültürün hafızasından silinmiş değerlere yeniden etkinlik kazandırıyor, onları yeniden yaratıyor, onlara yeniden sahip çıkıyor.” Paris Sorbonne Universitesi Islam Dusuncesi Profosoru Muhammed Arkoun 1987 yilinda Saygideger Erol Akyavas için bunlari soylemis, hakveriyorum... (Bu satırlar, Erol Akyavaş’ın resimlerinden Net’teki en zengin derlemeyi bulduğum, “ukde”adlı blogdan: http://my.opera.com/Ukde/blog/ ).

Ben katılmıyorum, katılamıyorum Arkoun’un söylediklerine... “Çocuk masumiyetinin açıldığı keşif” yazı ile temsil edilebilir mi? Akyavaş olsa olsa bize artık okumayı unuttuğumuz, hiçbir zaman bilmediğimiz bir yazının hakikati dile getirdiğini “söylüyor” olabilir.

Diyelim ki, Akyavaş’ın resmi bir çığlığı, daha doğrusu bir haykırışı, uzun zamandır tutulmuş bir soluğun bırakılmasını, bir “tebliğ”i ifade ediyor olsun; bu tebliğin içeriğinin “enel hakk” olduğunu tualdaki yazıyı (ya da resmin adını) okumadan, yalnızca görerek idrak etmiş oluyor muyuz?

Oysa Bedri Rahmi’de, Abidin Dino’da resim bütün enerjisini, görsel alanının kendisinin, yazıyı da kuran eğrilerle kurulmuş olduğu iddiasından alıyor. Dilerseniz, “logos” ile “phainomenon”un aynı kökenden neşet ettiği iddiasından…



[1]

Sağdaki Bedri Rahmi resmi http://www.siirgen.org/galeri/bedri_rahmi_eyuboglu/bedri_rahmi_eyuboglu_14.jpg adresinden...Soldaki Abidin Dino ise “zevzek forum”dan: http://forum.zevzek.org/index.php?showtopic=9938&st=30. Zevzek forum ilginç bir yere benziyor ama daha inceleme fırsatım olmadı. Ayrıca lebriz.com sayfasında iddiayı örnekleyebilecek ama kopyalayamadığım iyi örnekler var.

0 yorum: