22 Nisan İz ve İfade
Dün tuttuğum notta, Michelangelo’nun Meryem yüzlerinde ifadesini bulanın, onun kendini dünyada bulduğu bir durum olarak Anne (ve hatta belki genel olarak taşla) ilişkisiyle ilgili olarak okunabileceğine dair bir şeyler söylemiştim.
Ama tabii, tecrübeli ve hassas bir göz, bu “ifade”yi yalnızca Meryemler’in yüzlerinde değil, diyelim kumaş kıvrımlarının yontuluş tarzında da görebilecektir. (Henüz, Net’teki resimlerden bir ayrıntıyı alıp büyüterek blog’a yapıtşıramıyorum. Bugünkü notta sürdürmeye çalışacağım argümanı görsel malzeme eşliğinde okumak isteyenler, örnek olarak Vatican Pieta’sındaki Meryem’in yüz ifadesi ile kumaşların dökülüşü arasaındaki uyumla, Musa’nın yüz ifadesi ile onun dizlerindeki kumaşın yere düşüşü arasındaki uyumu karşılaştırabilirler. Demek istediğim, Pieta’da yalnızca Meryem’in yüz ifadesi değil, kumaşın yontulmasındaki yumuşaklık da, Michelangelo’yu Leonardo’ya yaklaştıran faktörlerden biri.
Tabii, burada biyografik bir sorun yok değil. Michelangelo ile Leonardo’nun ‘esas’ karşılaşmanın Pieta’nın tamamlanmasından sonra, 1503-4 arasında Floransa’da gerçekleştiğini biliyoruz. Yine de, Leonardo’nun temsil (ifade ?) ettiği türden bir malzeme-madde-anne deneyiminin daha 1500’ü başında Michelangelo için de ulaşılabilir olduğunu düşünebiliriz.)
Michelangelo’nun elinin Meryem’in yüzünü yontarkenki davranışları ile kumaşın kıvrımlarını yontarkenileri ayrıştırmak mümkün– çeşitli biçimlerde... Örneğin, yüzü yontarken bir şey temsil (ve/veya ifade) etmeye çalıştığını, kumaşları yontarkenki davranışının ise iz bıraktığını söyleyebiliriz. (Gerçi bir noktada “temsil”le “ifade” arasındaki ilişkiye de girmemiz gerekecek, ama o, daha sonraya...)
Ne fark eder? Bu ayrım niçin önemli?
0 yorum:
Yorum Gönder