14 Mayıs 2007 Pazartesi

14 Mayıs Bireysel Devrim: Vagon ve Lokomotif

Ayşegül Denizci

benim çevremde bu konular üzerine düşünen kimse olmadığından
kendimi biraz "shreck -yeşil derili, çocuk filmindeki bir karakter:) gibi hissediyorum.
sizi bulunca nedense kendi türümden birini görmüş kadar sevindim.

dev bir hologramı...
marx'ı ve aydınlanmayı anlamaya çalışırken
d-evrimin yolculuğuna insanlık tarihinin gelişimi açışından bakınca ,
bugün geldiğimiz yerde;

"İnsanların varlığını belirleyen onların
bilinçleri değil,

tersine bilinçlerini belirleyen

toplumsal varlıklarıdır
."


diyen bir söylemden farklı ? bir yöne girdim galiba

yani bilinç bireyde yol alıyor... bana sorarsanız hep böyle idi.

toplumu tek tek bireyler oluşturuyor...bu yüzyılın iletişim araçları bireyselliğe çok büyük olanaklar tanıyor.

üretim araçlarını ve ilişkilerini yapılandırmak açısından da...kollektif bilinç oluşturmak açısından da.



" İnsanın düşüncelerinin, görüşlerinin ve kavramlarının, tek sözcükle, insanın bilincinin, maddi varlığının koşullarındaki, toplumsal ilişkilerindeki ve toplumsal yaşamındaki her değişmeyle birlikte değiştiğini kavramak için derin bir sezgiye gerek var mıdır? "



diyen marx, insanlığın sonunda sosyalizme varacağını söyledi.

bu kehanetin

"ben" demenin "biz" demek le aynı şey olduğunu farkeden insanın eseri olacağını düşünüyorum.



bireysel d-evrimi Tanrılar Okulu (Stefano Elio D'anna -alteo yayınları-) çok çarpıcı bir dille anlatmış.

"öz gözlemleme, öz düzeltmedir."

...bu da içindeki antogonist aracılığıyla gerçekleşir.

...mükemmelliğin onun acımasızlığıyla, ölümsüzlüğün de onun görünüşteki ölümsüzlüğü ile gerçekleşir."



kuantum düşünce, bütün insanlığın kurtuluşunu "ben"im içimdeki antogonistle yaptığım işbirliğine bağlıyor.

yani arno gruen'in bahsettiği "yarılmayı " atlatarak kendi bütünlüğüme ulaşmama.

anneye buradan çıkıyoruz... özerkliği reddedilmiş oğul olarak şiddet eylemci erkeğe... oradan şiddet egemen ataerkil topluma ve eşitliğin bütünlenmişliğine dayanamayacak kadar yarılmış... güç peşinde kahramanımıza.

bu döngüyü tersine döndürünce ortaya kendi özerkliğinde bütün varoluşun sorumluluğu ile hareket eden bütünlenmiş birey çıkıyor.

ne ütopya!!!!

düşünüyorum...var mısınız?

0 yorum: